1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Elliot Veligrave/Ali Vefa Görmüş

Gönderilme zamanı: Cum Eki 31, 2025 11:16 am
gönderen İsimsizBirVampir


Resim

Elliot Veligrave
Ölümlüler Arasında Ali Vefa Görmüş
İzninizle Elder olmak istiyorum
10

Genel Bilgiler
Öz Geçmiş
Kişilik Özellikleriniz
Merit & Kusurlar
İnsanlık & İrade Gücü
Disiplinler
Ritüeller
Kaynaklar
Ek Bilgiler
Ekipman
Edit Log

Re: Elliot Veligrave/Ali Vefa Görmüş

Gönderilme zamanı: Cum Eki 31, 2025 1:08 pm
gönderen İsimsizBirVampir
Embrace RP çok yakında eklenecek.

Elliot Veligrave/Embrace

Gönderilme zamanı: Cmt Kas 01, 2025 6:42 pm
gönderen İsimsizBirVampir
Günlerden biri, Aralık'ın ortaları gibi. Tam tarihiyle 12 Aralık 1825, 5 Cemaziyelevvel 1241, 30 Kasım 1241. Artık günlüklerini bu üç tarihle atmayı ve üç farklı dille yazmaya başlamıştı Elliot. Giovanni Konağı'ndayken ister istemez çok dilliğe yöneliyordu insan. Eee, zaten 6 tane dil biliyorsun en azından kullanacaksın değil mi? Ana-babasının dili İngilizce, aydınların dili Fransızca, Osmanlı'nın dili Osmanlıca, Arapça, Farsça ve Ermenice; hepsini sular seller gibi konuşurdu. Ne de olsa her gün tüccarları, elçileri, Hanedan'dan kişileri karşılayan oydu. Efendi William'a takdim etmeden önce herkesin ağzını yoklardı. Gerçi Efendi William'da amma gizemli bir vampirdi. Bu sonsuz ömrü boyunca çok yeri gezmiş, çok kimlik edinmişti. Bazıları ona Lokman Efendi der, bazıları Rauf Bey. Bazıları Mr. Andrew derdi bazıları Kazım bin Cevat. Ne olursa olsun onun için çok gizemli ama iyi bir adamdı. Onu okutmuş, hem vampirler hem faniler hakkında bilgilendirmiş ve değer vermişti. Tabi, son dönemlerde çöken ekonomik buhrandan Klan'ın etkilenmemesi için düşündüğü fikirler ile onu iyice değerli gören adam, bugün onu çağırmıştı. Karanlığın Odasına çağırmıştı Efendisi onu, o da hemen gitmişti. Şimdi Efendi William'ın karşısındaydı. "Hoşgeldin, küçüğüm." dedi Efendisi o soğuk sesiyle. Kara saçları nereden geldiği bilinmeyen bir rüzgarla hafif hafif sallanırken şunları ekledi: "Artık seni ödüllendirmenin vakti geldi." Elliot'u büyük bir heyecan sardı. Ne verilecekti acaba kendisine? "Öncelikle uzun zamandır gezindiğin ve fotoğraf çekmeyi sevdiğin yerlerden biri olan, Pera'daki Lewis Malikanesi artık senin. Elbette araştırmaların için. Tabii bu iltimas sen yararlı olduğun sürece." der demez Efendisi, Elliot inanamadı. "Bu daha küçük olan hediyendi." denilince ise mutluluktan dayanamaz hâle geldi. Eğer küçük hediye buysa, Allah bilir büyüğü nasıl olurdu? "İkinci ve daha büyük ödülün ise artık yeterince büyüdüğün için gereksinim haline gelen bir şey. Özgürlüğün. Ama vampir olarak." Tam o sırada arkadan gelen bir vuruşla Elliot'un gözleri karardı. Uyandığında bir masaya bağlıydı ve Efendisi onu ısıracakmış gibi duruyordu. "Demek uyandın evlat, ha? Bu acıya dayanabilirsin umarım." diyip gerçekten onu ısırdı. Hayatı, onu o yapan herşeyi gidiyormuş gibiydi. Bir yerden sonra karanlıklarda dolaşır, onların içinde kaybolur gibi oldu. O sırada bir ses geldi "Gel enik. Senin ruhun Vitae'lerle dolacak daha." diyip onu o karanlıklar dehlizinden kurtardı. Kalktığında karşısında Bay Emrah vardı. Vampirler arasında olmasına rağmen görevine hıyanet etmişti. Belki öfkeden, belki bilinmezlikten, ya da daha farklı bir nedenden mütevellit bir anda onu ısırdı ve kanının vücuduna girmesini, onun içine muazzam bir güç akıtmasına izin verdi. Arkasından bir ses ise "Bu enik amma dişliymiş. İlk kanı diablerie oldu." dedi. Ses ne kadar yabancı olsada bir o kadar tanıdıktı. Ama o an ilgilenmedi. İşi bittiğinde arkasına baktığında şeytanın kıskanacağı bir gülüşle karşılayan Efendi Willaim "Yarın seni Lewis'te yeni ölümsüz ölü hayatın başlayacak Elliot, laneti yönetmeyi sana orada öğreteceğim." dedi. Ve Elliot Efendisinin "UYU!" sesiyle derin bir uykuya daldı...